Yaşam, senin verilmeden yapmayı öğrenmen gereken bir şeydir, Senin kendi başına arayıp, bulup, kurmak zorunda olduğun bir şey… Oruç Aruoba

Aşk..
Ölüm..
Yaşam..
Her gün belki, bunları ve birçok önemsiz görünen –aslında temel taşlar diyebileceğimiz- kelimeleri onlarca kere söyleyip duyuyoruz.

Acaba gerçek tanımlarını biliyor muyuz?

Hayatımızdaki temel tanımların, bizim düşündüğümüzden –belki de aslında hiç düşünmedik- daha farklı olabileceği aklınıza gelir mi? "

Tabularınızı gerçekten yıkabilir misiniz?

Hayatımızın en temeline inip içimizdeki saklıyı dışarı çıkarmak…

İşte Oruç Aruoba'nın felsefi yaklaşımlarıyla her şeye farklı bir bakış açısı getirebiliyoruz.

Yaptığı bir röportajında "İnsanlar neden unutuyorlar?" sorusuna "Sosyalleşiyorlar." diyerek, hayatımızda neleri kaçırdığımızı ince bir şekilde açıklamıştır.

Ki, bu ve buna benzer birçok soruya verdiği cevabın benim oldukça ilgimi çektiğini söyleyebilirim.

Kitaplarında da aynen röportajdaki sorulara verdiği cevaplar gibi akılcı ve kıvrak bir dil kullanmaktadır.

Bir virgülün nelere muktedir olduğunu Oruç Aruoba tarafından yazılmış bir kitabı okuduğunuzda çok daha iyi anlayabilirsiniz.

Bir cümle içinse, saatlerce ve hatta günlerce daha önce hiç açılmamış kapıları zorlayabilirsiniz.

Hatta o kadar ki, tek bir satır yüreğinizi, daha önce hissetmediğiniz bir biçimde titretebilir.

Bunun sebebi nedir peki?

Duygusallık mı? Ya da romantizm mi?

Kesinlikle hayır!

Modern çağ insanının neleri unutup da sandıklara kaldırdığının kesin bir kanıtı.

Emine ÜK