Sayı 01 Sayı 02 Sayı 03

SAYI 03

Britannica Ansiklopedisi Ülke Müdürü

Ersen ERDEM

İle Keyifli Bir Röportaj
Hacettepe BÖTE’nin kurulduğu tarihten (1998) bugüne çalışma alanları nasıl değişti sizin yorumlarınız çerçevesinde?
Şimdi üniversite yıllarında öğrencilerin iş seçimi yaparken takıldıkları bazı klişeler vardır. İnşaat mühendisliği, bilgisayar mühendisliği, mimarlık gibi puanları yüksek bölümler yazıyorlar, diyorlar ki; "Ben inşaat mühendisi olursam üfff"… Benim bir mühendis arkadaşım var "Abi sizin eğitim sektöründe çalışabilir miyiz?" diye soruyor. Yaptığın işi iyi yaparsan ne yaptığının çok bir önemi yoktur. 750 lira maaşla çalışan avukat da var, ayda 40-50 bin dolar kazanan avukat da var. Dolayısıyla bu seçim yapma döneminde gençlerin, fazla markaya, isme takıldığını görüyorum. Seviyor musun? Biliyor musun? Alakan var mı? Yani problem şu; biz üniversiteye gelene kadar bir alanda uzmanlaşmadığımız için, üniversitede başlıyoruz uzmanlaşmaya yani işi üniversitede öğrenmeye başlıyoruz. Meslek lisesinden daha farklı, öğrenciyi ilgi alanı olan tarafa yönlendiren bir sistem olsa çok iyi olur. BÖTE'yi yazma sebebime gelirsek; İşin içinde teknolojinin olduğu bir alanda çalışmak istiyordum. Bilgisayar mühendisliğinin puanı yüksekti, ben de bilgisayarla alakalı olduğu için bu bölüm olur dedim. Bu başarısız bir karardır benim için aslında. Çok sonraları iyi bir bölüm seçtiğime kanaat getirdim ama ben bu bölümü seçerken bilinçli olarak seçmedim. Bölümü seçmede başarılıyım, seçme yöntemimi doğru bulmuyorum. Bur da biraz ailelere iş düşüyor. Türkiye'deki ailelerde işte ODTÜ bilgisayara gir, mimarlık oku, avukat ol, doktor ol istiyorlar. Tamam güzel olsun da mesela çocuk kesilmiş el görse bayılır. Biz biraz bilinçsiziz.
BÖTE' ye başladıktan sonra nasıl devam etti peki?
Şöyle bir şey fark ettim insanların çoğunda öğretmen olmaya doğru bir eğilim vardı bizim zamanımızda. Bu da çok güzel bir şey ama ben rakibimi azaltacak ihtiyacın fazla olduğu bir alana yönelmeyi denedim. Dedim ki şimdi öğretmen olursam bir sürü öğretmen var, bir KPSS'ye gireceğim 600.000 kişi aynı anda... Onun yerine herkesin düşünmediği biraz daha zor olan bir alana yöneleyim. Benim bir arkadaşım var Orhan, hadi gel seninle beraber burada yürüyelim dedim o da benim durumum böyle benim garanti işe ihtiyacım var dedi, öğretmen olmayı tercih etti. Ben o şekilde düşünmedim. Buradaki 2. senemde öğrendiğim bilgiyi bir şekilde satabileceğimi düşündüm. 3. Sınıfın sonlarına doğru bir limited şirketi kurdum. Bir sene yürüttüm. Sonra şunu öğrendim, bir işi yapıyorsan bunun ya akademik bilgisini alacaksın ya da o iş ile ilgili iyi bir usta kalfa ilişkisinden geçmen gerekiyor. Yani ben bir şirketin başına geçmeden önce şirkette çalışıp bir müdürün yanında işi öğrenmem lazım ki o işin başına geçebileyim. Bizim öğrencilerimizde şöyle bir şey var, biraz İngilizce öğreniyor, biraz teknoloji öğreniyor, offf ben her yerde iş bulurum, yok ya... Bir sen varsın akıllı zaten. Yani şunu unutma pazarda senin her zaman alternatifin vardır, benim de var, senin de var. Dolayısıyla orada bir rekabet var yaptığın işte. Bu tür şeyleri düşündüğüm için diyorum ki benim kendimi bu adamlardan sıyırmam lazım. O dönem dedim ki işletme yüksek lisansı yapacağım. Ona karar verdim. 4. sınıfın ortalarında Hacettepe'ye başvurdum, ve Bilkent'e başvurdum. Bilkent beni beğendi, orda işletme üzerinde yüksek lisans yaptım.
Kariyer çizginizden bahseder misiniz?
Ben genelde şirketlerde çalıştım. Kendi işimi kurduktan sonra…Lise 2 ve 3'te Türk Amerikan derneğinde staj yaptım. Ben kendi şirketimi kurduğumda (üniversitenin 4. Senesi) part time çalışıyordum. Ortaklarla yaptığım işim vardı onu da telefon ya da bilgisayarla takip ediyordum, ofise uğramazdım. Bilkent'i kazanınca hisselerimi devrettim.

- Peki, bütün bunları okulda öğrendiklerinizle mi yaptınız?

Şirket kurma girişimcilik işidir okuldan farklı ama Halil hoca bizim zamanımızda da vardı, Halil hocadan öğrendik ne öğrendiysek… Allah Halil hocadan razı olsun. Ben İntel'de çalışırken Kobilere prezantasyon üzerine bir şey hazırladım. Dedim böyle bir şey yapalım mı? Gel bunu bizim konferansımız var orada yap dediler. Orada prezantasyon yapmaya başladım. Ertesi sene bana İntel'in en büyük 2. ana sunumunu yaptırdılar. Ama onu sana vermiyorlar, kendin alıyorsun. Zaten sen bu döngüyü sağlarsan çevren olur. Son aylar full time staja gidiyordum dedim ki; askere gidiyorum, altı ayım var, resepsiyondan ITE den beni alın full time çalışayım size şöyle bir proje ortaya çıkaracağım. Projede üç beş yıllık bir iş planı hedefler, stratejiler, vizyon, misyon, swot analizleri işletmede ne öğrendiysem ortaya koydum, ballandıra ballandıra anlattım, süper yap dediler. Yaptım, askere gitmeden 4 gün önce teslim ettim 60 sayfalık İngilizce bir rapordu. Kullandılar kullanmadılar bilmiyorum ama ben orda da iş planı hazırlamayı öğrendim. Askerden geldikten sonra aile şirketimizde çalıştım. 1- 1,5 buçuk sene kadar çalıştım orda iş geliştirme müdürü olarak. O sırada iki tane şirket kurdum onlara birisi araba kiralama birisi de ITE pazarlama. Marka tescilinin nasıl yapıldığını da orda öğrendim. Web sitesi tasarladım kendim de yapmadım arkadaşım Hasan'a yaptırdım :) Bak birinci kural; iyi bir müdür kendi çok fazla iş yapmaz, yaptırır. İyi bilen bir adam var, benim iki haftada yapacağımı iki saatte yapar, ben de onun iki günde yapacağı işi iki saatte yaparım.
Hacettepe BÖTE mezunu olmanın kariyeriniz açısından katkılarından bahseder misiniz?
Hacettepe Üniversitesi Türkiye'de en büyük 10 üniversite arasında hem rakamsal olarak, hem marka olarak ve hem de isim olarak. Faydası olmaması ihtimali yok, evet etkilediğini net bir şekilde söyleyebilirim.
BÖTE mezunlarının öğretmen olarak atanması giderek zorlaşıyor ve bu durum öğrencilerde ümitsizliğe yol açıyor. Kariyer konusunda bize tavsiyeleriniz nelerdir? Böte öğrencilerine hangi alanlarda yoğunlaşmalarını ya da hangi alanlarda, nasıl geliştirmelerini önerirsiniz?
Her okulda bir eğitim teknoloğu olmalı. Ama eğitim teknologları diğer bölümlerdeki kişilerden değil, okulunu okumuş kişilerden olması gerekiyor. Sizi sınava almayıp direk almaları gerekiyor. Çok ilginç ben buna çok şaşırdım bu bilgiden dolayı teşekkür ederim. Fatih projesi ile tablet alındı ve projenin uygulandığı okullar en çok ihtiyaç olacak olan alan bu. Öğretim Teknoloğu bu uygulamanın esas adamı. Bakanlar açıklama yapıyor "Öğretmenler zaten bilgisayar biliyor bizim size ihtiyacımız yok" diyor. İşte o gün toplantıda dediğim gibi bir daha üzerine basıyorum siz bu alan bilgisayar öğretmeni derseniz ya da dedirtirsen bakanlık ta sana der ki "Zaten öğretmenlerimiz bilgisayar biliyor", o zaman sizin ne yapmanız lazım? Gerçekten bir araya gelip arkadaşlar bizim mesleğimize bu ülkede ciddi bir ihtiyaç var biz bu ihtiyacı gelin anlatalım. Gidin onları dinleyin araştırın nerde eksikler var ne olabilir yazın düzeltin bir rapor hazırlayın sonra bakanlığa gönderin. Senin oradaki insanlarla bir araya gelip bir şey çıkartıp insanların aklını karıştırman lazım. Bekleyerek karıştıramazsın ya da şiddetle eylemle olmaz bu o insanın sinirini bozarsın. Otur medeni insan gibi fikirleri bir araya getir çözüm üretin birleştirin bakanlığa götür. Ya da BÖTE kurultayı başkanı götürsün bakanlığa sunsun. Ne yapabileceklerini onlara gösterin sunun görsünler size ihtiyaç olduğunu… ŞİKÂYET ETME MÜDAHALE ET… Sen şikâyet ederek sadece can sıkarsın insanların milyonlarca işi var sen çözüm ile gideceksin adama diyeceksin ki "Ben senin çözümünüm" Fatih projesinde diyeceksin ama bunun altını doldurman gerekli şikâyet ederek bunu çözemezsin. Sen çözümle git çözüm üret… Zaten aldığınız eğitimde bu var öğrendiklerinizi yoğurup üniversiteden hatta tüm BÖTE' nin olduğu üniversitelerde. Destek alırsın böylesine teknolojik düzende ilişkilerin kolay olduğu teknolojide bir araya gelmeniz zor olmasa gerek. Arkadaşlar bak böyle bir mesaj geldi mantıklı olabilir. Değerli olduğunuzu gösterin… Günün sonunda devran dönecektir ihtiyaç çıkacaktır. Ama bunu kendin yaratacaksın sana olan ihtiyacı çıkartıp göstereceksin sen sana olan ihtiyacı çıkartıp göstermezsen adam o ihtiyacı başka şekilde giderebilir ve sonra gerçekten sana ihtiyaç kalmayabilir. Bu noktaya getirme.
Bizlere kariyer anlamında neler önerirsiniz?
Kendini iyi tanıman lazım sen kendini ne kadar iyi tanıyorsun?… Kendinden emin ol benim güçlü olduğum şeyler zayıf olduğum şeyler bir kere bunu yaz. Bir tasarla, nereye gitmek istediğine karar ver, hiç kimse seni senden iyi bilemez tanıyamaz. Sürekli kendine dönüp bakmalısın neredeyim ben nereye gidiyorum. Bunu sürekli sor kendine. Bu büyük bir sektördür. Özel sektörü var ürün satıyor, özel okulu var orada hocalık yapabilirsin Milli Eğitim Bakanlığı tarafı var, yazılımcısı var, içerikçisi var öncelikle ben nerde çalışmak istiyorum kararını vereceksin.
Kurultayla ilgili izlenimleriniz nelerdir?
Olumlu geçti diye düşünüyorum herkes mutluydu. Bunun dışında acaba orada gerçekten çözümsel şeyler konuşuldu mu? Çünkü öğrencinin zaten okulda dinlediği benzer şeyleri bide gidip orada konferansta anlatmanın çok manası yok. Orada siz BÖTE öğrencileri bir araya gelmişsiniz. Hazır bir araya gelmişken konuşacağınız başka şeyler olmalı. Hani birlikte ne yapabiliriz? Neler yanlış gidiyor. Mesela öğretmenlik meselesi niye böyle? Benim konuşmam niye herkesin hoşuna gitti biliyor musun? Ben iyi konuştuğum için değil! Çünkü herkes kendi hayatını ve anılarını anlattı. Başarını anlatma. O işi anlatma. Biz şunu yaptık anlatma. Oraya nasıl geldiğini anlat. Nereye gittiğini çalıştığın sektörü anlat. Hani oradaki moderatör. Moderatör bir kere söz verir ve konuşmaz ama orada en çok moderatör konuştu. Bu yüzden benim katıldıklarım içerisinde çok acemice bir toplantıydı. Daha anlamlı yapılabilirdi. Bir de kişinin illa BÖTE'den mezun olmasına gerek yoktu bence. Tamam, BÖTE mezunu iyi ama BÖTE mezunu değil ama adamlar bir şekilde kendilerini BÖTE'ye vermiştir. Hani ondan da bir şey öğrenirsin belki. Adam öyle bir şey anlatır ki BÖTE mezunu değil ama neler yapmış ya bizde yapalım bunu belki dersin. Yani bu tür adamları da görmek gerekir. Eğer bu tür adamları görmezsen kendi içine çok kapalı bir komünite olursun. Kafanı kaldırmalısın.

Ersen ERDEM twitter hesabı
@erserdem


Merve KARACA - Naciye Şeyda AYAR

Nihal TÜZER - Yasemin KAHRAMAN

« Geri

Yorumlar

Yorumlarınızı bekliyoruz.