Hani hep söylenen bir laftır; “Biz ayrı dünyaların insanlarıyız.” İşte Hasan ve Emir’ in hayatı da tam böyleydi. Onlar aynı evi, aynı sütanneyi paylaşmışlardı ama birisi zengin birsi de fakirdi. Onlar bunlara göğüs gererek öğrendiler dostluk kurmayı ve her şeyi paylaşmayı...
Hasan ile babası Emirlerin evinde hizmetçi olarak çalışırken, Emir’in babası ünlü ve aynı zamanda zengindi. Onlar küçük yaşta öğrenmişlerdi insanlar arasındaki farkı... Bu farkı en çok gözler önüne seren durum ise Hasan ve babasının Kabilde sevilmeyen Hazarlar etniğine mensup oluşuydu.
İşte iki çocuğun hayatları bu şekilde kesişmişti. Onlar acıyı da tattılar sevinci de ama paylaşmayı en iyi şekilde öğrendiler. Onlar dostluklarını bu şekilde paylaşmaya çalışırken yaşadıkları ülkenin Sovyetler tarafından işgalini masumca izlediler. Bilmiyorlardı ki savaşı ve kavgayı...
Emir ile babası savaştan kaçarak uzaklaşmaya çalışırken Hasan ile babası sıkı sıkıya bağlı oldukları ülkelerinden ayrılmak istemezler. Hasan her şeyi paylaştığı can dostunun gidişine üzülürken Emir ise geçmişinden uzaklaşarak kurtulacağını düşünür. Ama bilmez ki geçmişinin her zaman peşinde bir gölge gibi dolaşacağını...
Uçurtma Avcısı, aşkın, sevginin ve dostluğun ne demek olduğunu, ihanetin ve acının bedelinin yılarca nasıl insanın peşini bırakmadığını, savaşın insanları birbirlerinden nasıl ayırdığını ve sosyal farkın en çarpıcı şekilde gözler önüne serildiği olağan üstü bir romandır.
Fatma SAVAŞ
1.Resim Url: http://www.kitapokuyoruz.com/kapak/488-Ucurtma-Avcisi.jpg